- çok büyük
- бик зур; үтә
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
büyük — sf., ğü 1) Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı Büyük ağaçların altında, gazinoya doğru gidiyoruz. Y. Z. Ortaç 2) Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram) Büyük bir cevap sıkıntısı geçirdikten sonra itiraf etti … Çağatay Osmanlı Sözlük
çok — sf. 1) Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı Bana matematik çok kolay geldi. F. R. Atay 2) zf. Aşırı bir biçimde Ben annemi çok severim. Birleşik Sözler çok anlamlı çok ayaklılar çokbilmiş çok çok … Çağatay Osmanlı Sözlük
büyük oynamak — 1) çok para koyarak kumar oynamak 2) mec. büyük risk ve beklentilerle bir işe girişmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
büyük sözüme tövbe! — bir konuda çok kesin konuşulduğunda tersi bir durumun başa gelmemesi dileğini belirten bir söz Büyük sözüme tövbe, hatır ve hayalime bile getiremem. S. M. Alus … Çağatay Osmanlı Sözlük
çok geçmeden — zf. Kısa bir süre sonra Çok geçmeden büyük ağabeyim bu anarşiye son vermek ihtiyacını duydu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
büyük para — is. Çok para … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapıyı büyük açmak — çok masraflı bir işe girişmek veya hesapsız harcamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
küçükle küçük, büyükle büyük olmak — 1) her yaştaki kişilere karşı dostça, arkadaşça davranmak 2) her makam ve durumdaki kişilere karşı dostça ve anlayış göstererek davranmak Protokol kaidelerini, çok zaman, bir yana atıp küçükle küçük, büyükle büyük olmasını biliyordu. Y. K.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
cami ne kadar büyük olsa imam gene bildiğini okur — cemaat ne kadar çok olsa imam gene bildiğini okur … Çağatay Osmanlı Sözlük
delik büyük, yama küçük — eldeki imkânlar gerekenden çok az anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
az veren candan, çok veren maldan — varlıklı olmayan kimsenin yardım veya armağan olarak az şey vermesi büyük fedakârlıktır, varlıklı kimsenin vereceği armağan ve yardımlar fedakârlık sayılmaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük